Yatak (Bası) Yaraları Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Yatak (Bası) Yaraları Hakkında Neler Biliyorsunuz?

Yatağa ya da sandalyeye bağımlı olan hastaların karşılaştığı en büyük sorunlardan biridir yatak (bası) yaralarıdır.. Bu yaralarla nasıl başa çıkılır, yaraların iyileştirilmesi ve önlenmesi için neler yapılması gereklidir?

Yatak (Bası) Yarası Neden Oluşur?

Yatak yaralarının oluşmasında en önemli faktör basınçtır. Yatağa ya da sandalyeye bağımlı olan kişilerde, uzun süre aynı pozisyonda kalmak, vücut ağırlığının hep aynı bölgelere basınç uygulamasına neden olur. Vücut ağırlığının sebep olduğu basınç sebebiyle de bu bölgelerde (genelde kemikli alanlarda: topuk, dirsek, leğen kemikleri üzerindeki cilt, omuz) kan dolaşımı bozulur.Kan dolaşımındaki bu bozuklukla deri ve deri altı dokusu hasarı oluşmaya başlar ve sonuçta yatak yaraları oluşmaya başlar. Yatış pozisyonları doğrultusunda bası yarası oluşması mümkün olan bölgeler farklılıklar gösterebilir. Uzun süre sırtüstü yatmak durumunda kalan bir hastanın; topuk, kalça, kuyruk sokumu, dirsek, omuz ve baş –boyun bölgesinde yaraların oluşma riski varken, yüzüstü yatmak durumunda olan hastalarda yüz, omuz, leğen kemiği, diz, bileklerin çıkıntıları risk altındaki bölgelerdir.

Yatak (Bası) yarasının oluşmasına ve ilerlemesine neden olan nedenler arasında:

Basınç sebebiyle oluşan dolaşım bozukluğu

Sürtünmeler

İdrar, ter ve dışkının cilt ile teması

Nem ve neme bağlı enfeksiyon

Yatak (Bası) Yaraları Kimlerde Görülür?

Bası yaraları genellikle yatalak hastalarda görülür. Oluşan yaraların % 72’si yetmiş yaş üzeri insanlarda görülmekte ve bu yaraların da % 96’sı göbek altı bölgede oluşmaktadır. Yatalak hastaların yanı sıra hareket kısıtlılığı olanlar, sinir hasarına bağlı his kaybı olanlar (omurilik zedelenmesi, diyabet vb. nedenlerle), dolaşım sorunu bulunan kişiler, yaşlılar, çok şişman (dokulara uygulanan fazla basınç) ya da zayıf olan kişiler (yetersiz cilt altı dokusu) risk altındadır.

Yatak (Bası) Yaralarının Oluşma Süreci Nasıldır?

Yatak yaralarının oluşma sürecinin erken dönemlerinde ilk olarak yara oluşan bölgede bastırılınca solmayan bir kızarıklık, ısı artışı, sertlik ve şişkinlik (ödem) görülür. Ciltteki hasar başladığında ise ısı artışı yerini soğukluğa bırakır. İlerleyen durumlarda mavi-mor renk değişimi, su toplaması gözlenir. Eğer yara eklem üzerinde oluşmuşsa ekleme ulaşıp yapısında bozulmalara yol açabilir.

Klinik açıdan yatak yaraları, yaranın özelliğine bağlı olarak dört evrede sınıflandırılır:

Evre 1: Deri bütünlüğü bozulmamıştır. Cilt pembe, kırmızı ya da benekli bir görünüme sahiptir. Basınç kaldırıldığında kızarıklık bir saatten daha uzun süre devam eder ve kendiliğinden düzelir. Buraya tekrar bası gelmezse yara açılmaz.

Evre 2: Kabarcık ya da yüzeysel bir kayıp (sıyrılma) olarak görünür. Ağrılı ve görsel olarak şiş olabilir. Eğer basınç kaldırılırsa görece kısa bir sürede iyileşir.

Evre 3: Ciltte derin bir krater gelişir. Kötü kokulu sarı ya da yeşil bir akıntı enfeksiyon göstergesidir. Merkezi genelde ağrısızdır çünkü sinir lifleri ölmüştür. İyileşmesi aylar sürebilir.

Evre 4: Cilt yüzeyden kemiğe kadar hasarlıdır. İyileşmesi çok uzun zaman ve bakım gerektirir.

Yatak (Bası) Yaralarının Tedavisi için Neler Yapılabilir?

Yatak yaraları ile başa çıkma, yaraların oluşmasını engelleme ve durumun erken fark edilmesi için ilk adım risk altındaki kişilerin ciltlerinin düzenli olarak kontrol edilmesi gerekir.

Bununla birlikte dikkat edilmesi gereken diğer konular şunlardır:

  • Hastanın pozisyonunun sık sık değiştirilmesi,
  • Yatak çarşaflarının ve hastanın cildinin temiz ve kuru olması,
  • Hastanın kullanacağı çamaşırların teri, ıslaklığı emen sentetiklerden olmaması,
  • Tuvalet sonrası cildi tahriş etmeyen malzemeler ve ılık suyla hastanın temizlenmesi ve iyice kurulanması,
  • Hastanın yeterli beslenmesi ve sıvı alması,
  • Konusunda uzman kişilerce (hemşireler, fizyoterapistler..) tarafından yapılacak masaj ve egzersiz uygulamaları ile basınç altında kalan bölgelerdeki kan akımının hareketlendirilmesi,
  • Hava dolaşımlı yataklar, basıncı dağıtan özel minderler kullanılması

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Hemoroid (Basur) Nedir?

Yaygın görülen bir rahatsızlık olan hemoroid(basur); makat(anüs) bölgesindeki toplardamarların  şişip genişlemesidir,yani bacaklarda görülen varis'in makatta olanıdır.

Devamını Oku
Hemoroid Hastalığında En İdeal Tedavi Hangisidir?

Hemoroid hastalığında tek tip bir tedavi yoktur. Tam tersine ilaç tedavisi, kriyoterapi, skleroterapi, laser tedavisi, açık cerrahi tedavi ve kapalı cerrahi tedavi(LONGO) gibi bir dizi tedavi vardır.

Devamını Oku
Modern Tıbbın Son Numarası: Aşırı Teşhis

Milyonlarca insana her gün modern tıbbın sağladığı imkânlarla teşhis konuyor, dertlerine çareler bulunuyor.

Devamını Oku