0 Oy
Kıl dönmesi, daha çok erkeklerde ve vücudun kuyruk sokumu bölgesinde vücudun dökülen kıllarının dışarıdan cilt altına girmesiyle oluşan iltihaplı kist oluşumudur. Kıl yapısının, cildin üst tabakasını delerek cilt altı dokusunda ilerleme özelliğine sahip olmasından dolayı bu iltihabi durumu oluşturması, kıl dönmesi olarak tanımlanmaktadır. Cilt altında ilerleme göstermesi sebebiyle kıl dönmesinin iltihap oluşturmadan önce fark edilmesi oldukça zordur. Belirtiler gözlemlenebildiği zaman kist oluşumu cilt altında zaten oluşmuş olacağı için kıl dönmesinin iltihap oluşumu öncesi tanısının gerçekleştirilmesi oldukça zordur. Kıl dönmesi tanısı; ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde gözlemlenebilir deliklerin meydana gelmesiyle konulabilmektedir.
Kıl dönmesi sıklıkla, kuyruk sokumunda intergluteal oluk olarak adlandırılan iki kalça arası oyuntuda gözlemlense de yüz, kasık bölgesi, parmak araları, koltuk altı gibi vücudun farklı noktalarında da meydana gelebilmektedir. Kıl dönmesi, vücudun sırt, ense, saç derisi gibi bölgelerinden dökülen tüy ve kılların, gözenek ya da boşluklar yoluyla derinin içine gömülmesi ve burada kistik bir yapı oluşturmasıyla kendini göstermektedir. Kıl dönmesi, ortaya çıktığı bölgede iltihaplanmaya sebep olarak, şiddetli ağrı, apse, kötü kokulu akıntılar gibi komplikasyonları da beraberinde getirebilmektedir. Bu bakımdan kıl dönmesinin olabildiğince erken teşhisi, başarılı şekilde tedavisi için oldukça gerekli bir unsuru oluşturmaktadır.
İçindekiler
Kıl Dönmesinin Belirtileri Nelerdir?
Kıl dönmesi genel itibariyle sinsi gelişim gösteren ve yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Ancak, kıl ve tüylerin deri altında gelişim göstermesi sırasında vücutta çeşitli sinyaller ortaya çıkabilmektedir. Kıl dönmesinin ilk aşamalarında kişide ciddi rahatsızlık oluşturmayan bu sinyaller, ilerleyen evrelerde dayanılması güç bir hal alabilmektedir.
Bu bakımdan kıl dönmesinin vücutta oluşturduğu sinyalleri ya da belirtilerini şu şekilde sıralayabilmekteyiz;
- Kıl dönmesinin başlangıç aşamasında akıntı ortaya çıkmaktadır. İç çamaşırında nem oluşturan bu akıntı fark edilebilecek niteliktedir, ancak kişi genellikle bu evrede vakadan habersizdir.
- Kıl dönmesine bağlı olarak gözlemlenen akıntı zamanla bakterilerin etkisi ile o bölgenin iltihaplanması sonucu yeşil hale gelmektedir.
- Akıntı beraberinde kötü bir kokuya da sebep olmaktadır. -Bazı durumlarda akıntı kanlı da olabilmektedir.
- Makat bölgesinde , kaşıntı, kızarıklık, şişlik ve ağrı meydana gelebilmektedir.
- İlerleyen kıl dönmesi durumlarında söz konusu olan ağrı, hastanın günlük aktivitelerini gerçekleştirmesini engelleyecek nitelikte şiddetlenebilmektedir.
Kıl Dönmesi Nasıl Tedavi Edilir?
Kıl dönmesi tedavisinin gerçekleştirilebilmesi için öncelikli olarak bölgenin kıllardan arındırılması gerekir. Eğer olay apse şeklinde başlamışsa apsenin boşaltılması gerekmektedir. Apse boşaltma ve temizleme, çok kısa sürede gerçekleştirilebilen işlemlerdir. Apse, ciltte iz bırakmayan bir kesi yapılarak boşaltılabilmekte ve içi özel bir sıvı ile temizlenerek kapatılabilmektedir. Ancak apsenin tamamen boşaltılması ve tedavisi gerçekleştirildikten 1-2 ay sonra, kıl dönmesinin kalıcı tedavisi gerçekleştirilebilmektedir. Kıl dönmesinin tedavisi, ameliyatsız yöntemlerle gerçekleştirilebildiği gibi, kıl dönmesi ameliyatı uygulanarak da yapılabilmektedir.
Ameliyatsız Kıl Dönmesi Tedavisi
Kıl dönmesi; lokal anestezi altında kılların girdiği deliklerin genişletilmesi suretiyle kılların boşaltılması, kist duvarının mekanik olarak kürete edilmesi veya buraya kristalize fenol , gümüş nitrat gibi maddeler konularak kist duvarının eritilmesi şeklinde de tedavi edilebilmektedir. Bu tedavi için hastanede yatmaya ve genel anesteziye gerek yoktur. Dolayısiyle kişinin işinden geri kalmasına sebep olmadığı için iş gücü kaybını önlediği gibi, diğer tedavi yöntemlerine göre maliyet açısından da oldukça düşüktür.
Kıl Dönmesi Ameliyatı
Kıl dönmesi durumlarında ameliyatla o bölgenin çıkartılması en etkili ve kalıcı tedavi seçeneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Kıl dönmesi ameliyatları, artık sorunlu bölgede iz bırakmayacak nitelikte küçük bir kesi oluşturularak gerçekleştirilmektedir (Mikrosinüsektomi). Oluşturulan kesi ile, sorunlu bölge titizlikle temizlendikten sonra ameliyat bölgesi dikişlerle kapatılarak cerrahi müdahale tamamlanmaktadır.
Mikro Sinusektomi Nedir?
Mikro en küçük, sinusektomi ise kıl yumağının delikler ve kapsülüyle birlikte çıkarılması anlamına gelmektedir. Mikro sinusektomi, yapılabilecek en küçük kesi ile hastalığın temel sebebini oluşturan giriş deliklerini de içine alacak şekilde doku derinliğindeki kılların oluşturduğu yumağın, sınırlarını belirleyen kapsülü ile birlikte alınması işlemidir. Mikro sinusektomi işlemi ile, kıllar içinde geliştiği yumak kapsülü ile birlikte çıkarılmaktadır, bu sebeple doku altında kıl kalma ihtimali bulunmamaktadır. Klasik bir kıl dönme ameliyatı ortalama 30 dakika ile 2 saat arası sürerken, mikro sinusektomi uygulaması, yaklaşık 8-15 dakika içerisinde gerçekleştirilebilmektedir. Hasta kısa bir dinlenme süresinden sonra gündelik hayatına tekrar dönebilmektedir.
Mikro sinusektomi tedavisi, tanı konulduğu gün uygulanabilen, dolayısıyla klasik kıl dönmesi ameliyatları gibi önceden hazırlık gerektirmeyen uygulamalardır. Lokal anestezi uygulanarak gerçekleştirilen mikro sinusektomi işlemi sırasında çok küçük kesi gerçekleştirilmesi sebebiyle iz kalma ihtimali oluşmamakta ameliyat sonrası iş gücü kaybı yaşanmamaktadır. Klasik kıl dönmesi ameliyatları sonrası, kıl dönmesinin tekrarlama riski %35 oranına kadar çıkabilmektedir. Ancak mikro sinusektomi uygulaması sırasında kıl yumağı içinde gelişim gösterdiği kapsül ile birlikte alındığı için, kıl dönmesinin tekrarlama ihtimali oldukça düşüktür. Kişisel hijyene önem verilmesiyle, tekrar etme riski tamamen ortadan kaldırılabilmektedir.
Yorum Yap
İletişim Bilgileriniz Hiçbir Şekilde Paylaşılmayacaktır. * lı Alanları Doldurmak Zorunludur.