0 Oy
Birçok kişi de rastlanılan rahatsızlıklardan biri apandisit’tir. Halk arasında genellikle apandisit patlaması olarak bilinen bu hastalık, oldukça riskli ve hayatı tehlikeye neden olmaktadır. Son yıllarda Laparoskopik Apandisit Ameliyatı ile bu sorun kolaylıkla tedavi edilmektedir Laparoskopik Apandisit ameliyatı hakkında detaylı bilgilere geçmeden önce, apandisit hakkında bilmeniz gereken tüm bilgileri sizlere aktarmaya çalışacağız.
İçindekiler
Apandisit Nedir?
Körbağırsak üzerinde yer alan apandisin olarak adlandırılan kısmın, iltihaplanması sonucu ortaya çıkan şiddetli ağrı ve enfeksiyon hastalığına Apandisit denmektedir. Belirtileri, çoğunlukla kasık ve bacakların birleştiği noktada oluşan şiddetli ağrı ve mide bulantısı olarak ortaya çıkmaktadır. Çoğu kişi apandis ne tarafta olur merak etmektedir.
Apandis, ince bağırsak ve kalın bağırsağın birleştiği yerin alt bölümünde kalan ve 7 cm uzunluğunda olan bir bağırsak parçasıdır. Bu içi boş bağırsak parçasının iltihaplanması sonucunda ise, apandisit hastalığı oluşmaktadır.
Apandisit Belirtileri Nelerdir?
Apandisit hastalığında sıklıkla karşılaşılan belirtiler şu şekilde sıralanmaktadır;
Karın ağrısı: apandisit rahatsızlığında sıkça yaşanan belirtiler arasında karın ağrısı yer almaktadır. Karın ağrısının biçimi, karın gölgesinin tamamına yayılan ve sürekli olan ağrılardır. Fakat karnın sağ altı bölümünde ve bıçak şeklinde tabir edilen ağrılar var ise bu tamamıyla apandisiti işaret etmektedir. Karnın bu bölgesine uygulanan baskı sonucunda ağrı şiddetlenmeye başlayacaktır. Genellikle göbek deliği etrafında hissedilmeye başlanan ağrılar, sağ alt karın bölgesine yerleşecektir. Karın ağrısı 4-6 saat içinde şiddetlenerek artacaktır.
Kabızlık: Bir diğer belirti ise apandisit ağrısına ek olarak yaşanan kabızlık olacaktır. Apandisit sorunu yaşayan kişiler büyük tuvalete çıkmada zorlanacaklardır.
Mide Bulantısı-Kusma: apandisit rahatsızlığının % 75’inde ağrı ile birlikte mide bulantısı ve kusma görülmektedir. Karın ağrısından sonra, mide bulantısı ve kusma ortaya çıkmaktadır. Şayet kusma ilk olarak başlar, ağrı daha sonra eklenirse apandisit olarak değerlendirilmeyecektir.
İştahsızlık: Apandisit öncesinde hastaların çoğu, iştahsızlık yaşarlar. Ağrılar ise iştah kaybından sonra ortaya çıkacaktır.
Ateş: Apandisit rahatsızlığından 38 derece ateş görülebilmektedir. Fakat ateşte artış beklenmez.
Apandisit Rahatsızlığı Nasıl Hissedilir?
Karın ağrısı yaşayan birçok hasta, yaşadığı rahatsızlığın apandisit olup olmadığı konusunda devamlı endişeye düşmektedir. Rahatsızlığın apandisit olduğunu anlayabilmek için şu durumların oluşması gerekir;
Hasta karnına hafifçe dokunduğunda bile, karnın sağ alt kısmında ağrı artıyorsa apandisittir.
Ağrı ile birlikte karın bölgesi daha set ve şiş hissediliyorsa,
Ağrı ile birlikte yürümekte dahi zorluk çekiyor ve yürümek ağrıyı artıyorsa,
Bacakları karına doğru çekip, bu şekilde yattığınızda ağrıda azalma oluyorsa
Ağrılar hiçbir şekilde azalmıyor ve giderek şiddetleniyorsa, kişi apandisit rahatsızlığı geçirmektedir. Bu durumlarda mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi tavsiye edilir.
Apandisit Teşhisi Nasıl Yapılır?
Geçmeyen ve giderek artan karın ağrısında, mutlaka en yakın sağlık kuruluşun başvurmanız gerekir. Burada doktor tarafından yapılacak ilk müdahale, fiziki muayene olacaktır. Doktorun sağ alt karın bölgesin yaptığı fiziki muayenede ağrı şiddetleniyorsa, apandisit şüphesi artacaktır. Ardından istenecek olan kan sayımı testi ile kanda bakteriyel enfeksiyon olup olmadığı değerlendirilir. Bakteriyel enfeksiyon olması durumunda sorun apandisit olarak teşhis edilir.
Laparoskopik Yöntemle Apandisit Tedavisi
Son yıllarda, apandisit ameliyatlarında en sık tercih edilen yöntem Laparoskopik yöntemdir. Laparoskopik yöntemde, göbek bölgesinden küçük boru sokularak karın 4 litre gazla şişirilir Bunun nedeni karın duvarını yükseltmek ve bu sayede kullanılacak aletler için hareket alanı sağlamaktadır. Daha sonra göbekten sokulan boru içerisinden, ucunda kamera olan bir boru daha geçirilir ve bu sayede karın içi televizyon ekranına yansıtılarak müdahaleye başlanır. Açık ameliyatlarda yapılan işlemin aynısı, laparoskopik yöntemde de geçerlidir.
Apandis kökü ve damarı bağlanıp ayrılı ve apandis çıkarılır. Daha sonra karnın içine verilen gaz boşaltılır ve açılan küçük kesiler gizli dikiş ile kapatılarak ameliyat sonlandırılır. Ameliyat süresi yaklaşık 30 dakika civarında sürmektedir. Laparoskopik yöntemde iyileşme süresi daha hızlıdır. Bunun yanı sıra, karın içinde başka hastalıkları olan kişilere aynı işlemde birkaç tedavi de uygulanabilmektedir. Hastalar, ameliyattan 1-2 gün sonra taburcu edilmektedir. Maliyet açısından, açık ameliyata oranla fiyat farklılığı göstermektedir.
Neden Tercih Edilmeli?
Halk arasında kapalı ameliyat olarak bilinen Laparoskopik yöntemin; bu kadar sık tercih edilmesinin nedenler arasında, ameliyat sonrası yaşanan ağrının minimum olması ve açık ameliyata göre daha az yara izi olmasıdır. Laporoskopik yöntem ile yapılan apandisit ameliyatında; ameliyat sonrası oluşan ağrı, karın içi yapışıklık, yara yerinde enfeksiyon oluşumu gibi olumsuz durumlara daha az rastlanmaktadır. Bunun yanı sıra ameliyat sonrasın da hastalar daha kısa sürede hastanede kalırken, sosyal ve iş yaşamına dönmeleri de daha hızlı olacaktır.
Özellikle bayanların kadınsal rahatsızlarının tanısında ve obez hastaların ameliyatlarında, yine Laparoskopik yöntemden faydalanılmaktadır. Laparoskopik yöntemle gerçekleştirilen tüm ameliyatlar, açık ameliyatlara oranla daha rahat ve konforlu geçmektedir. Bu yüzden son zamanlarda geçekleştirilen ameliyatların çoğunda, Laparoskopik yöntem kullanılmaktadır.
Laparoskopi hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz eğer ki; İlgili linke tıklayabilirsiniz.
İlgili link: https://www.drmustafasener.com/laparoskopi
Yorum Yap
İletişim Bilgileriniz Hiçbir Şekilde Paylaşılmayacaktır. * lı Alanları Doldurmak Zorunludur.