1 2 3 4 5

0 Oy

Meme kanseri tüm dünyada en sık görülen kanser türlerinden biridir. Bunun yanı sıra genellikle kadınları risk altında bırakan meme kanseri; erken tanısı konulur, yeterli ve nitelikli tedavi uygulanır ise iyileştirilebilen bir hastalıktır. 

Meme kanseri; meme dokusundaki ve süt kanallarındaki hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalması sonucunda gelişen bir hastalıktır. Kadınlarda görülen kanser türlerinin yaklaşık %33’ünü oluşturan ve birinci sırada gelen meme kanserlerinin yaklaşık %80’i ise invaziv duktal karsinom olarak tanımlanan yayılım gösterme eğiliminde olan tümörlerdir. Meme dokusunda açığa çıkan kanserin lenf ve kan yolu ile vücuttaki diğer organlara yayılma riski bulunmaktadır. Bu nedenle de meme kanserinin erken tanısı oldukça önemlidir.

Meme kanseri, memelerin  süt üreten bezlerini oluşturan ve kanalları örten hücrelerden gelişmektedir. Hangi faktörlerin meme kanserine neden olduğu tam olarak bilinmemektedir. Ancak, bugüne kadar yapılan çalışmalarda, yüksek olasılık gösteren birçok faktör tanımlanmıştır. Nedeni bilinmemekle birlikte, genetik bir mutasyon sonucu oluşan  genetik yatkınlık meme kanseri riskini arttırabilmektedir

Meme kanseri, meme bezlerinde ve memede üretilen sütü taşıyan kanalları döşeyen hücreler arasında gelişen  bir tümördür. Çeşitli faktörlerin etkisiyle kontrolsüz çoğalmaları ve diğer organlara yayılma kabiliyetinin bir sonucu olarak, hastalık tüm vücudu ilgilendiren sistemik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.

Meme Kanseri İçin Risk Faktörleri Nelerdir?

Meme kanseri risk faktörleri, önlenebilir ve değişmez riskler olarak iki ana başlık altında toplanabilmektedir. Önlenebilir riskler, insanların yaşamlarını değiştirebilecek faktörler olarak sıralanabilmektedir. Bunlar; sigara ve alkol’den uzak durma, aktif yaşam tarzını seçme, çocuk doğurma ve emzirme, D vitamini eksikliğini önleme ve sağlıklı beslenme olarak tanımlanmaktadır. Değiştirilemeyen riskler yaş, cinsiyet, yoğun meme dokusuna sahip olma, erken menstrüasyon veya geç menopoz ve pozitif aile öyküsü(genetic faktörler) olarak listelenebilmektedir.

Meme Kanseri Tanısı Nasıl konulur?

Meme kanseri tedavisinde tanı koymak için aşağıdaki yöntemler kullanılmaktadır:

Mamografi: Bu yöntem meme dokusunun röntgen muayenesine dayanmaktadır. Hastanın şikayeti olmadığı bir zamanda alınan ilk mamogram, temel bir mamogramdır. Mamografi tarama veya tanı amaçlı uygulanabilmektedir. Teşhis mamografisi şüpheli kitle veya bölgenin daha ayrıntılı olarak incelenebilme yeteneğine sahipken, mamografi taramaları şikayeti olmayan kişilerde yapıldığında belirti vermeyen başlangıç aşamasındaki kanserlerin erken tanısını sağlayabildiğinden meme kanserinde  tarama amacı ile uygulanmaktaıdr.

Ultrasonografi: Ses dalgalarının dokulardan yansıması temelinde çalışmaktadır. Bir mamogramda bulunan şüpheli bir kütle veya alanın veya bir hastanın eline düşen kütlenin sıvı mı yoksa katı mı olduğunu belirlemek için kullanılmaktadır. İçi sıvı dolu olan kütleler, yani kistler, kanser için önemli bir tehdit oluşturmamaktadır. Buna karşılık, iç yapısı katı olan katı kütleler ise tümörlerdir. İyi huylu veya kötü huylu olmaları arasındaki ayrım, düzenli gözlem veya diğer ileri tanı yöntemleri kullanılarak yapılmaktadır.

Galaktografi: Akıntı gelen meme kanalından ilaç vererek yapılan süt kanallarının araştırılmasına yönelik radyolojik bir işlemdir. En sık devamlı meme başı akıntısı olan hastalarda kullanılmaktadır.

İnce İğne Biyopsisi: Standart bir enjektörle özel ince bir iğne kullanılarak ultrason eşliğinde  hücresel düzeyde numune almak ve bunları mikroskop altında incelemek esasına dayanan bir tetkiktir.

Kalın İğne(tru-cut) Biyopsisi: Özel bir cihazla ve iğneyle ultrason eşliğinde inceleme için doku parçasının alınıp, patolojik incelemeye gönderilmesidir. 

Stereotaktik Biyopsi: Diğer yöntemlerle görüntülenemeyen kitlelerin yerinin özel bir cihazla belirlenip ve bu noktadan örnek alınması esasına dayanır.

Meme Kanseri Tedavisi

Yaşanılan belirtilere göre uygulanacak olan bir meme kanseri tedavi programı öncelikle, tümörün başladığı yerle sınırlı mı (lokal) veya vücudunuzun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını (metastaz) belirlemek için çeşitli tetkik ve testler uygulanmaktadır.

Onkoplastik Cerrahi

Kanserli doku nedeniyle tüm memenin alınması pek çok kadın için istenmeyen bir durumdur. Meme kaybı kadınlarda genel vücud bütünlüğü algısını bozarak psikolojisini etkileyebilmektedir. Bu nedenle modern tıbbi uygulamalarda memeyi olabildiğince korumak için cerrahi yöntemler geliştirilmekte ve tercih edilmektedir. İşte yeni gelişen bu meme cerrahisi disiplini “onkoplastik cerrahi” olarak tanımlanmaktadır.

Meme kanseri tedavisinde meme dokusunun bir bölümünün ya da tamamının alınması parsiel (kısmi) mastektomi olarak tanımlanmaktadır. Bu durumlarda meme kanseri tedavisinde cerrahinin yanı sıra tedaviye radyoterapi uygulaması eklenebilmektedir. Elbette ki her hasta için tedavi planlaması; hastalığın derecesine ve nedenlerine bağlı olarak yapılmakta ve tabiri caizse “kişye özel tedavi” ortaya  çıkmaktadır.