0 Oy
Pet şişeler neden zararlı, gerçekten kanser yapıyor mu?
Prof.Dr. Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
Fatih Altaylı’ nın bugünkü “Pet şişelerden uzak durun” başlıklı ve çok önemli bir sağlık sorununu gündeme taşıyan yazısını dikkatle okudum.
Bu yazıdan herkesin alması gereken pek çok dersler var.
Pet şişeler neden zararlı?
Pet şişeleri zararlı kılan şişenin plastiğindeki “bisfenol A” veya kısaca “BPA” dediğimiz maddedir.
Her gün kullandığımız sayısız üründe bulunan BPA'nın tehlikesi daha çok bardak, şişe, saklama kabı gibi yiyecek ve içeceklerin muhafazasında kullanılan sert plastik kaplardan kaynaklanıyor. Bunlar içinde en önemlisi de BPA ihtiva eden biberonlardır.
Sayısız araştırma, bebek ve çocuk sağlığının BPA yüzünden ciddi tehlikelerle karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü BPA ihtiva eden plastik biberon, şişe ve yiyecek kaplarına sıcak bir sıvı veya yiyecek konduğunda BPA kaptaki sıvıya geçiyor.
BPA, ayrıca su depolarının iç yüzeyleri, döşemeler, cilalar, elektronik ürünlerin basılı çevrim kartları, tenis raketleri ve sörf tahtası gibi çok tabakalı malzemelerde yapıştırıcılarda da bulunur.
Termal kâğıtların kaplanması, PVC plastiklerin üretimi ve fren sıvılarında olduğu gibi bir katkı maddesi olarak da kullanılır.
Kompozit diş dolguları ve protezleri de çeşitli BPA bileşiklerinden üretilir.
Mobil telefonlar, su ısıtıcıları, kahve makineler, bilgisayarlar, CD ve DVD’ ler, biberonlar, yiyecek-içecek kutuları, bardakları, şişeleri ve saklama kapları, motosiklet kaskları, diyaliz ekipmanı gibi tıbbi malzemelerde de bulunabilir.
İnsan sağlığına etkileri
BPA'nın insan sağlığı üzerine olumsuz etkileri olduğunu gösteren yüzlerce araştırma var ve bunların sayıları her geçen gün artıyor.
BPA hormon sistemini bozan bir maddedir. BPA'nın kadın seks hormonlarının etkilerini artırdığı; erkek seks ve tiroit hormonlarının etkilerini ise azalttıkları gösterilmiştir. BPA işleyen fabrikalarda çalışan erkeklerde sertleşme, erken boşalma ve cinsel isteksizlik problemleri olduğu belirlenmiştir.
BPA' nın öğrenme ve davranış üzerine de olumsuz etkileri olduğu, saldırganlığı artırdığı ve öğrenmeyi güçleştirdiği de bilinmektedir.
Farelerde yapılan araştırmalar prostat büyümesi, sperm konsantrasyonunda azalma ve erken ergenliğe yol açtığını da göstermiştir.
BPA, eşcinsellik, obezite, diyabet, astım, kalp-damar hastalıkları ile de ilişkilendirilmekte, kadınlarda meme, erkeklerde prostat kanseri riskini artırdığı da ileri sürülmektedir. En önemlisi de genler üzerine olan etkileri ve olumsuzluklarının sonraki nesilde daha belirgin ortaya çıkması ihtimalidir
BPA ile ilişkilendirilen diyabet, obezite, kalp hastalıkları, astım, karaciğer hasarı, meme ve prostat kanseri gibi pek çok hastalık vardır.
Bu konuda çok yazdım
Bu maddenin ülkemizde de başta biberonlar olmak üzere tüm yiyecek ve içecek saklama kaplarında acilen yasaklanması gerektiğini bildiren pek çok yazı yazdım.
İlgili Bakanlıklardan cevap alamayınca da duruma el atması için Başbakanımıza hitaben Zaman gazetesindeki köşemde “Çevreci değilim, insan sağlığını düşünüyorum” başlıklı bir yazı kaleme alarak “Gelin şu BPA’ nın hiç değilse yiyecek kapları ve biberonlarda yasaklanması için siz öncü olun.” diye ricada da bulunmuştum.
Nihayet haziran ayında BPA’ nın biberonlarda kullanımına ülkemizde de yasak getirildi ama pek çok yiyecek ve içecek kabında hâlâ BPA var.
Cerrahların teorik bilgileri genelde çok azdır
Fatih Bey’ in yazısının bir başka çok önemli tarafı daha var:
Cerrahların özellikle de ünlü cerrahların teorik bilgilerinin çok az olduğunu çoğu kimse bilmez. Herkes onları “allame-i cihan” sanır; oysa bunların tüm bildiklerini toplasanız tek ortalı bir defteri doldurmaz bile.
Fatih Bey’ in dostu olan çok ünlü cerrah da işte nerden duyduysa pet şişelerin bir takım hastalıklara yol açtığını duymuş! O cerraha “Pet şişelerin hangi mekanizma ile hangi hastalıklara, hangi kanserlere yol açtığını” sorsanız inanın ki cevap veremez; kem küm eder durur. Çünkü bilmez.
Ünlü cerrahlara “pet şişeyi ve bardağı çöpe attırmak” gibi havalı davranışlar yakışır.
Tüm bunları ünlü cerrahlara hakaret amacıyla yazdığımı sanmayın. Tam tersine bu onlara bir “övgü” dür; zira “bir cerrahın teorik bilgisi arttıkça el becerisi azalır”.
Mesela, kapısında yüzlerce hastanın sıra beklediği ünlü kalp cerrahları Aspirin’ in, ortopedistler Majezik’ in ne etken maddesinin ne olduğunu bilir, ne de ilacın metabolizması ve ilaç etkileşimleri konusunda en ufak bir bilgiye sahiptir.
Dünyanın en iyi cerrahları “havalı ama çok az şey bilen” kişilerdir; ameliyatlık bir durumunuz olursa bu bilgiyi mutlaka hatırlayın.
Kaynak
BPA konusunda merak ettiklerinizin tümünü burada bulabilirsiniz:
Kaynak için tıkla
Mustafa kardeşim, sana hem teşekkür eder hem tebrik ederim.
Ben de cerrahlar bu kadar mı mizah duygusundan yoksun diye üzülüp duruyordum.
Cerrahlar hakındaki sözlerim elbette espri ve üstelik de şu gerçeği vurguluyor:
"Cerrahlar çok iş yapar birşey bilmezler; dahiliyeciler çok şey bilir bir şey yapmazlar."
Gözlerinden öperim. Prof.Dr.Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA
Yorum Yap
İletişim Bilgileriniz Hiçbir Şekilde Paylaşılmayacaktır. * lı Alanları Doldurmak Zorunludur.